Sohbet Girişi
Kategoriler
Samanyolu, evrendeki 100 milyar kadar galaksiden biridir, yani insanoğlunun bildiği kadarı ile. Güneş Samanyolu‘nu oluşturan 200 milyar yıldızdan sadece bir tanesidir. Çapı 100.000 ışıkyılı olan bu alana dağılmış Samanyolu’nu astronomlar üç bölgeye ayırıyorlar.
Galaksimiz merkezi şişkin ama, genel olarak yassı bir biçim vardır. Güneş sistemimiz spiral kollarının birinin üzerinde bulunuyor. Sistemimizin galaksi merkezine uzaklığı 30.000 ışıkyılıdır. Bulunduğumuz bu noktadan gözlem yapmak güçtür.Çünkü galaksinin merkezi doğrultusunda geniş nebülözler var. Buna karşılık, nebülözler’ide delip geçen ve bize ulaşan radyo dalgaları sayesinde radyo – teleskoplarla görünmeyen bölgeler hakkında bilgi alınmaktadır. Çıplak gözle bakıldığı zaman görünen ve adına Samanyolu dediğimiz parlaklık Güneşe 6500 ışıkyılı uzaklıktaki kollardan birine yerleşmiş sayısız yıldızın ışımasından meydana gelir. Çıplak gözle çok iyi görülen ve adına burç dediğimiz yıldız takımları ise bize çok yakındır. Bunların bir çoğu 300 ışıkyılı mesafededir. Eğer karanlık nebülözler bulunmasa idi, Samanyolu çok daha parlak olurdu. Bütün galaksi saniyede 270 kilometre hızla dönmektedir. Fakat bu hız, Güneşimizin yer aldığı bölgenin hızıdır. Merkeze yaklaştıkça dönüş hızı da artar, uzaklaştıkça da yavaşlar. Galaksi, bir araba tekerleği gibi katı ve homojen olsa idi, merkeze yakın kısımlarının hızı kenar sınırının hızından daha daha yavaş olurdu. Tekerleğin jantı aynı tekerleğin lastiğinden daha yavaş dönerdi. Çünkü bir dönüşte jant kendi çevresi kadar yol kat eder, fakat janta göre daha büyük çaplı olduğu için kat ettiği mesafe daha uzun olacaktır. Galaksinin dönüşünde tekrar edelim, merkeze yakın yıldızlar daha hızlı, uzak yıldızlar mesela Perseus kolunun ucunda bulunan yıldızlar daha yavaş dönerler. Güneşimiz yakınındaki yıldızların galaksi merkezinin bir dönüşü 225 – 250 milyon yılda tamamlar. Uzak galaksilerin spiral yapıları ancak fotoğraflardan anlaşılıyor. En iyi şartlarda bile, optik teleskoplarla, galaksi kollarının ancak bazıları ve bu kolların da sadece bir kısmı tespit edilebiliyor. Fakat yukarıda da dediğimiz gibi radyo dalgaları nebülözler’i geçip bize ulaştığı için galaksinin derinliğini de öğrenebiliyoruz. Radyo – teleskoplar galaksinin çekirdeğine kadar ulaşıyor ve bu çekirdeğin çok yaygın radyasyonla bir top gibi olduğunu gösteriyor.
Yazar: kaRnaK
Görüntüleme: 278 defa
Kategori: Bilim ve Teknoloji, Genel, Uzay
Yayınlanma Tarihi: 06 Nisan 2014
Kategoriler