Angola devleti

Angola'da bir pazar yeri

Angola’da bir pazar yeri

Angola halk cumhuriyeti, Afrika’nın  batı kıyısında, kuzeyinde Zaire, doğusunda Zambiya, güneyinde Nabibya, batısında Atlas Okyanusu yer alan bir ülkedir.

Yüzölçümü: 1.246.700 km²

Nüfusu: Angola için kesin bir nüfus sayımı sonucu yoktur. Ülkede çıkan iç savaşlar ve ekonomik nedenlerden dolayı göçler ve belirsiz ölümler mevcuttur. Ancak, Birleşmiş Milletler 2012 kesin olmayan verilere göre Angola’da 20,6 milyon kişinin yaşadığı tahmin edilmektedir.

Başkenti: Luanda.

Dili: Portekizce, Bantu dili.

Etnik gruplar:  (Çeşitli kabileler); % 33 Ovim Bundu,  %25 Bakongo, % 25 Kimbundu, %8 Chokwe, %9 Portekizli ve Cunhuma vardır.

Dini: Animist,  Roman, Katolik, Protestan.

İklimi:  Tropikal iklim.

Para birimi: Kwanza 100 Lwei

Madenler: Elmas, demir, petrol.

Tarım: Kahve, pamuk, kenevir.

Ekonomi: Ülke ekonomisi tarıma dayalıdır. Angola kahve üretimi bakımından dünyada üçüncü sıradadır. En büyük gelir kaynağı elmastır.

Angola’nın tarihçesi: 1482 yılında Portekizliler  Angola’ya gelmeden önce ülkede krallık hüküm sürüyordu. Portekizliler bu tarihten itibaren planlı bir uygulama ile ülkeyi bir sömürge haline getirdiler. Yerli halkı acımasızca köleleştirip  Avrupa’da sattılar.  XVIII.  yüzyılda artık krallık tamamen çökmüş ve ülke tam bir Portekiz sömürgesi haline gelmişti.  Üstelik bu, Berlin konferansıyla  resmen onaylanmıştı. Zaten baştan beri sömürgeciliğin  en büyük teşvikçiliğini yapmış olan Katolik Kilisesi, misyonerleriyle Portekiz sömürgeciliğinin temellerini sağlamlaştırırken, 1878’de ülkeye gönderilen Protestan misyonerler, Katoliklerin aksine ilerde bağımsızlık hareketlerini doğuracak ilk adımları da attılar.

Başlangıçta kıyı kesimleri ellerinde tutan Portekizliler  zamanla iç kısımlara da nüfuz ettiler.  Bundan kısa bir müddet sonra da ülkenin, Portekiz’in bir parçası olduğu ilan edildi.  1935-1951’de  Portekiz, Angola’nın denizaşırı bir ili olduğunu ilan etti. Lizbon parlementosunda bir kaç temsilciyle temsil edilmeye başlandı.

Bu arada “yerlilik” uygulamasıyla bölge halkının bir müddet beyazların arazisinde çalışmakla, Potekizlilerle  eşit olabileceği ilan edildi. Buna rağmen Portekiz sömürgeciliğine karşı  tepki de giderek arttı.  Nihayet 1961 de başlayan başkaldırma hareketleri 1975 Kasım’ına kadar şiddetlenerek sürdü ve bu tarihte Angola’nın bağımsızlığı ilan edildi.

Bu sefer de ülke kurtuluş hareketini gerçekleştiren üç lider arasında paylaşıldı. Bu durum yabancı güçlerin müdahalelerine  sebep oldu. Sonunda Angola Halk Kurtuluş Cephesi (AHKC) lideri  A. Neto Küba’nın yardımıyla iktidarı ele aldı. Neto 1979’da  ölünce yerine getirilen lider ülkeyi idare edemedi. Ülkede tekrar kargaşalık başladı. Yıllarca iç kargaşalık hüküm sürdü.

Son yıllarda ülkede bulunan petrol yataklarından gelen gelirler sayesinde Angola’da yeniden yapılanma çalışmaları hızla devam etmektedir. 2010 yılında kabul edilen anayasa ile iktidarda bulunan MPLA ‘yı güçlendirmiş ve devlet başkanına otoriter bir yönetim imkanını da beraberinde getirmiştir.

 

Yazar: HAKANIM

Görüntüleme: 207 defa

Kategori: Coğrafya, Genel

Yayınlanma Tarihi: 26 Mayıs 2014

Cevap bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.