Sohbet Girişi
Kategoriler
Afrika’da yaşayan siyahi halk.
Bazı Afrika dilleri arasında büyük benzerlikler olduğunun anlaşılması sonucunda, Bantu terimi, önce bir dil öbeğini belirtmek için kullanılmış, sonradan söz konusu dil öbeğinin incelenmesi, Kuazan- Boşiman bölgesi dışında Büyük Sahra’nın güneyindeki bütün Afraka topraklarında konuşulan Bantu dillerinin olağanüstü yayılımını açıklayabilmek için eski Afrika tarihinin arkeoloji ve insan bilimi açısından araştırılmasına yol açmıştır. Bununla birlikte, Bantu terimini daha geniş bir topluluk olan Bakonga-Kordofan’daki batı Afrika öbekleri için değil, Benue-Bakongo öbeği için kullanılanlar kabul edilmemektedir. Ama büyük ekvator ormanının her iki yanında, hatta içinde yer alan Bakkongo-Benue öbeğinin varlığı, Bantuların göç sorunun da ortaya koymuştur. Bir çok varsayım öne sürülmesine karşın, yapılan arkeoloji çalışmaları, hıristiyanlığın başlangıcında henüz taş devrini yaşayan Pigmeleri ve Boşimanları bünyelerinde eriterek özellikle doğuya güneye yayılmış olan usta bir madenci-çiftçi halkın oluşturduğu bir uygarlığın ansızın bir gelişme gösterdiğini ortaya koymuştur.
Yayılmanın büyük göller yaylasından değilde Kamerun’dan başladığı düşüncesi, günümüzde artık bütün uzmanlar tarafından benimsenmekte, yalnız bu merkez, Avrupa’da orta çağ dönemine denk düşen ikinci yayılmanın odak noktası sayılmaktadır. A.B.D’nden Murdock Bantu’ların ilk gerçek yurtlarının , çölün savanasıyla kaplı olduğu dönemde Büyük Sahra’nın en gelişmiş ve en eski uygarlığının yaşadığı merkez sanılan orta Nijer olabileceği görüşünü savunmaktadır. Gerçekten Tessili’deki kaya resimlerinde görülen iri yapılı ve uzun boylu siyahi halkın Bantu’ların ataları olabileceği düşünülebilir. Bu varsayım Bantu’ların ataların Mısırlıları uygarlaştıran oldukları kanısını uyandırdığı, özellikle Anta Diop’un dile getirdiği ulusal Bantu gururna bağlı bir düşünce hareketine yol açtığı için, hâlâ önemini korumaktadır. Ama bu ilk Sahra halklarının Nil kökenli halklar oldukları’da düşünülebilir. Görüşler, yayılma dönemi konusunda Kamerun’daki odak noktası, üzerinde yoğunlaşmakta, büyük ormanın, kuzey kıyısını izleyen Bantu’ların büyük göller yaylasından yararlanarak ormanın çevresini dolaştıklarına ve yeniden güneye ve batıya yayıldıklarına inanılmaktadır. Bu görüşe göre en güneydeki topluluklardan Kshosalar ve Zulu’lar doğuya, Hererolar batıya gitmişler ve ancak XV. ve XVI yy’larda söz konusu yöreye yerleşmeyi başarmışlardır. bantu’ların büyük ormana yerleşmelerinin çok geç olduğu Asya kökenli tatlı patatesin Hint Okyanusu kıyılarından Afrika kıta’sına girmesinden sonra gerçekleştiği sanılmaktadır.
Göç evrelerine dayanılarak üç ayrı Bantu uygarlığı bulunduğu ortaya çıkarılmıştır. Büyük orman’da yaşayan Ekvator Bantuları, çok küçük öbeklere ayrılarak, ağaçsız düzlüklerde uygarlıklarını geliştirmişlerdir. Orta kesim Bantu’ların tarıma dayalı uygarlıklarını, Afrika orta çağında büyük ormanın güney kıyılarında en güçlü krallık ve imparatorlukların, (Kongo, Luba ve Lunda) kurulmasına yol açmıştır. Güney Bantu’ların mızrak uygarlıkları savaşçı ustalıkları ve askeri disiplinleriyle Zuluları yenmeyi başaran ve dönem dönem beyazların Afrika’ya sızmalarını engelleyen savaşçı önderlerin güneye doğru göç etmelerinden kayanlanmıştır.
Yazar: kaRnaK
Görüntüleme: 342 defa
Kategori: Genel Kültür
Yayınlanma Tarihi: 14 Eylül 2013
Kategoriler