Sohbet Girişi
Kategoriler
Çekim kanunu denilince, yer ve gökleri dengede tutan, görünmez bir kuvvet hatırımıza gelir. Ve hemen Newton‘la, onun meşhur elma hikayesini hatırlarız. Çekim gücü kainatın yaratıldığından beri vardı. Ancak belli bir zamandan sonra onun sırrı çözülebilmiş, farkına varılabilmiştir. Bu keşfeden ilk kişinin de Newton olduğunu okuyoruz. Gerçekten çekim gücünü keşfeden alim Newton’muydu? Ondan önce de bahsedenler varmıydı?
Razi’den (864-925), Beyruni’ye, İbni Sina‘dan (980-1037) Hazini’ye (11. ve 12. yy) kadar bir çok İslam bilgini yer çekimi üzerinde durdular. Bir kısım meseleleri çekim gücüne dayanarak izah ettiler. Bu hakikat ilim dünyasında bilinmediği için, bir çok meselede olduğu gibi bu konuda da öncülük şerefi batılılara verilmiştir.
Kur’anı Kerim sadece dünyamızda değil, bütün kainatta hükmünü icra eden çekim kanunundan da bahsetmektedir. Konuyla ilgili ayetlerden bir kısmı şöyledir;
“Göğü yeryüzüne düşmekten koruyan O’dur.” (Hacc Süresi 65).
” O gökleri, görünmeyen direklerle yarattı.” (Lokman süresi 10).
“Allah, gökleri, göremeyeceğiniz direklerle yükseltendir.” Ra’d süresi 2).
Ayetlerde görüldüğü gibi Kur’an çekim gücünü ” görünmeyen direkler” tabiriyle anlatmıştır. Bu güç vardır, ama görünmemektedir. Fakat hissedilip ispat edilebilmektedir.
“Göğü yükseltti ve ölçüyü koydu” (Rahman Süresi 7).
Son asrın büyük müfessirlerinden Muhammed Hamdi Yazır, bu ayeti tefsir ederken, bütün kainat arasında mevcut olan dengeye ve ölçüye dikkat çekmekte, bunun da çekim gücüyle kendini gösterdiği belirtilmektedir. Ayrıca bu çekimin sadece eskilerin düşündüğü gibi dünyamız için değil, bütün kainat için de geçerli olduğunu bildirmektedir.
Kategoriler