Sohbet Girişi
Kategoriler
Uygarlık tarihimizde günümüzden iki yüzyıl önce, sanayi devrimi bir dönüm noktası oluşturmuş, bu devrim boyunca insanoğlu, kömür ve petrol enerjisini, daha sonra da nükleer reaktörler enerjisini, mekanik enerjiye dönüştürmeyi başarmıştır. Makineleşmiş Dünya’ya uygulanan bu buluşlar, biyoloji alanına da yayılabilmekte ve tarım, bir termodinamik uzmanı tarafından ısılbireşim (fotosentez) sırasında bitkisel maddelerin üretimi sırasında, güneş enerjisinin kimyasal enerjiye dönüştürülmesi olarak tanımlanabilmektedir. Aynı biçimde besinlerin, hayvanlar aracılığıyla yükseltgenmesi mekanik enerjinin oluşmasına yol açmaktadır.
Biyoenerjetik, termodinamik uzmanına bir çok düşünme konusu sunar. Gerçekten, organizmaların işlevlerinde yer alan enerji dolaşımının, insanoğlunun gerçekleştirdiği makineler bütünüyle herhangi bir ortak noktası yoktur; öte yandan, canlı hücrelerin enerji dönüşüm sistemleri, ilgi çekici bir verimlilik ve yetkinlik taşımaktadır. Ayrıca, canlı organizmaların, termodinamiğin 2. ilkesine uymadıkları gözlenir. Bu ilke bütün sistemlerin doğal eğiliminin başlıca özelliği büyük bir düzensizlik olan durumlara yönelmek olduğunu ortaya koyar; oysa, her biyolojik sistem, düzenli ve bir biçimli yapıdadır. Biyoloji dünyasında enerji üç ana düzeyinde biçim değiştirir. 1.° Işılbireşim, güneş ışını aracılılğıyla ışınlanan enerjinin, klorofil aracılığıyla tutulmasına ve dönüştürülmesine dayanır (bu da karbonhidratlar gibi besin maddelerinin organizmada metabolizmasını sağlar). 2°. Solunum, besin maddelerinin enerjisini, yükseltgenmeleri sırasında, doğrudan yararlanabilen bir enerji biçimine dönüştürür. 3° Yükseltgenmeler’le toplanan kimyasal enerji. bir işe dönüşür (bu iş kavramı, fiziğin biyolojiye katkısının temelidir). İş, enerji dönüşümünün en belirgin özelliğidir ve farklı biçimlerde ortaya çıkar : Mekanik iş (kas kasılmalar); geçişmesiyle (osmoz) ilgili iş (çeşitli ortamların iyon derişimlerini sürdürmek ya da değiştirmek için); elektriksel iş (sinirsel iletimi).
Biyofizik, ayrıca, hücre yaşamı için gerekli koşulları ve parametreleri açıklar (pH,rH, ağdalık, moleküllerin dağılımı, vb.).
Biyofiziğin, sıcaklık, basınç magnetik alanlar, yerçekimi kızılötesi ışınlar, morotesi ışınlar, X ışınları, ses, sesötesi, sesaltı gibi fiziksel dış etkenlerin organizmaya etkilerini de incelediğini belirtmek gerekir.
Yazar: kaRnaK
Görüntüleme: 308 defa
Kategori: Bilim ve Teknoloji, Genel
Yayınlanma Tarihi: 26 Ekim 2013
Kategoriler