Sohbet Girişi
Kategoriler
Mars ve Jüpiter gezegenleri arasında, Güneş’e 400 milyon km. kadar uzaklıkta dönüp duran bir gezegen vardı. Bir gün bu gezegende korkunç bir facia meydana geldi ve bu gezegen paramparça oldu. Bu facianın nedeni çok şiddetli bir patlamamı idi, başka bir gezegenle çarpışma olma ihtimali var mı idi, bu sorunun cevabı halen bilinmemekte. Ama bilginler, bugün irili ufaklı yüz binlerce kaya ve taştan oluşan kuşağın yerinde daha önce bir gezegen oluğuna inanıyorlar. Astronomlar bu iddiayı Titius-Bode diye adlandırılan bir matematik kanununa dayanarak ileri sürmekteler. Çapları bin km. ile bir kaç km. arasında değişen asteroidlerin en büyüğü Cares 1801’de keşfedildi. Bu gezegen Güneş’e 414 milyon km. uzaklıktadır. Bugün 2.000 kadar asteroid astronomi kataloglarında yer almış bulunuyor. Bütün asteroidler Mars ve Jüpiter arasındaki kuşakta kalmaz. Hareketleri de toplu değildir. Bunlardan İcarus adını taşıyan asteroid kuşağından kurtularak güneşin 32 milyon km. yakınına kadar sokuluyor, sonra tekrar Mars dışına kadar uzaklaşıyor. Eros adlı asteroid 1975 de dünyamıza 24 milyon km kadar yaklaştı Amor ve Apollon asteroidleri de 20 milyon km. kadar yakınımızda bulunuyor. Hermes adlı asteroid 1937’de Dünyamızın 805.000 km. yakınından geçti.
Ay yüzünde yapılan incelemeler bu asteroidlerden bazılarının Ay’a düştüğünü ve derin çukurlar açtığını göstermektedir. Onbinlerce yıl önce dünyamıza düşen asteroidler de var. Mesela A.B.D.’nin Arizona eyaletinde kayalık bir bölgeye düşen bir göktaşı meşhur Barringer kraterini meydana getirmiştir. Çapı 1,3 km., derinliği 175 metre olan bu çukurdaki taşın incelenmesinden, bu taşın 40 bin yıl kadar önce düştüğü anlaşılmaktadır. Bu taşın ağırlığı bir milyon tondan fazladır. Asteroid denilen bu gezegencikler veya meteor denilen göktaşları zaman zaman dünyaya düşmektedirler. Bir kaç ton ağırlıkta olan taşlar büyük zararlara yol açabiliyor. fakat astronomlar gelecekte Dünyaya daha ağır taşların yağabileceğini söylemektedirler. Asteroidler Mars ve Jüpiter gezegenleri arasında olduğuna göre, bunların ötesine gitmek isteyen uzay araçlarının bu gezegenciklere çarpmadan geçebilmesi için özel donanımlar gerekiyor.
Asteroidler, on binlerce, yüz binlerce, başı boş taş parçaları gibi görünseler de, evren kanunlarına, çekim kuvvetine uygun olarak hareket ederler. Bulundukları uzay boşluğu çok geniş, boyutları da çok küçük olduğu için, aralarında geniş mesafeler bulunur. Bir uzay aracının bu aralıklardan geçmesi bir problem teşkil etmez. Bir futbol topu, bir fasulye tanesi kadar asteroidlere çarpma ihtimali çok azdır ama yine de donanım gerekir sensörler yardımı ile bu sorun çözülmektedir. Fakat ağırlıkları bir gramın onda biri hatta binde biri kadar olan çok sayıda parçacıklar da vardır ki, bunlar müthiş bir süratle hareket ederler. Dünya etrafında ağırlığı bir gramın yüzde biri kadar olan, saatte 54.000 km. hızla hareket eden göktaşları, 1 cm.kalınlıktaki bir aliminyum tabakayı delip geçer. Aynı parçanın Jüpiter gezegeni etrafındaki hızı saatte 25.200 km. olarak tespit edilmiştir.
Kategoriler