Sohbet Girişi
Kategoriler
Adına şiirler şarkılar yazılmış şehir İstanbul. Nice aşklara, nice efsanelere zemin olmuş İstanbul. Kimine göre taşı toprağı altın, her köşesi ayrı güzel, her köşesi ayrı sürprize gebe İstanbul.
İstanbul‘dan, tarihi yarım adadan bir kaç fotoğraf eşliğinde devam edelim isterseniz söze.
Yeni Camii ve Mısır Çarşısı girişinin de bulunduğu meydan, İstanbul‘da yaşayanların olduğu kadar gezmek üzere gelenlerin de ilk uğrak noktasıdır.
Mahmutpaşa ve Tahtakale‘ye alışveriş için gelenler ile Kapalıçarşı‘ya uzanmak isteyenler için mükemmel bir başlangıç noktası burası.
Dileyen alışverişini yapar, dileyen bu gizemli şehrin hengamesi içerisinde kaybolmak üzere kalabalığa karışır. Öyle bir kalabalıktır ki bu, her şehri bırakın her millete mensup bireylerden oluşmuş bu olağanüstü mozaik gerçekten insanı alır başka diyarlara götürür.
Ama gelin biz sizi kalabalıklara karışmadan alalım ve tarihi bir yolculuğa çıkaralım bu adımdan sonra. Sirkeci‘den tramvay yolu üzerinden Sultanahmet‘e gidiyoruz. Takip edin.
Eminönü‘nden Sirkeci‘ye giderken ilk olarak gözümüze tarihi araba vapuru Suhulet çarpıyor. 1872 yılı başlarında hizmete giren Suhulet, bilinen ilk araba vapurudur. Yıllar içinde yaşlanıp emekliye ayrıldı ise de yeniden onarılarak Sirkeci-Harem arasında hizmet vermeye bugün de devam etmektedir.
Bu yoldan geçerken Gülhane Parkının duvarı üzerinde yer alan Alay Köşkü‘ne dair bir görüntü var üstteki fotoğrafta. Padişahların geçit törenlerini izlediği bu köşk Fatih’ten Abdülmecit’e kadar padişahları ağırlamıştır. Ahşap olan eski köşkün yerine 2. Mahmut döneminde Ermeni Mimar Balyan tarafından bu günkü yapı yapılmıştır.
Hemen aşağıda ise bu yapının birkaç yüz metre yukarısından çekilmiş bir başka görüntü var. Bir İstanbul klasiği olan tramvayın Gülhane‘den Sultanahmet yönündeki ilerleyişi yer alıyor ulu ağaçların gölgesinde.
Biraz daha ilerliyoruz aynı istikamette ve bu ilerleyişin devamında sizleri Sultanahmet Meydanında Ayasofya ile buluşturuyoruz. Çok dinli, çok kültürlü İstanbul‘un tarihi miraslarından birisi ve hatta en önemlilerinden birisi olan Ayasofya tüm haşmetiyle meydandakileri selamlıyor.
Meydanın aksi tarafına çevirince başımızı, karşımıza İstanbul‘un başka bir şaheseri, dillere destan Sultan Ahmet Camii (Blue Mosque) çıkıyor. Tarihin bizlere bırakmış olduğu bu muhteşem eserlerin hemen karşısında bir başka güzellik, bir başka tarihi miras Yerebatan Sarnıcı bulunuyor.
Tarihi yarımada üzerindeki bu kısa yolculuk bile dillere destan İstanbul güzelliklerinden esintiler sunabiliyor. Başka yazılarda başka İstanbul güzelliklerinde buluşmak dileğiyle.
Yazar: xiphias
Görüntüleme: 306 defa
Kategori: Coğrafya, Genel, Genel Kültür
Yayınlanma Tarihi: 25 Şubat 2014
Kategoriler
HAKANIM
istanbul konusu harika olmuş elinize sağlık