Sohbet Girişi
Kategoriler
Eski Mısırlılara göre evren, çok büyük ve dikdörtgen şeklinde bir kutu idi, bu kutunun dibinde Dünya, Dünya’nın ortasında da Mısır vardı. Nil nehri, dünyayı dolanan bir nehrin Mısır’dan geçen bir kolundan başka bir şey değildi. Mısırlılara göre zaman, Ay’ın görünmez olmasına, bir kısmının kararıp hilal gibi görünmesine sebep, gökyüzünde kol gezen korkunç bir dişi domuzdu. Bu domuz zamana zaman onu yuttuğu için, Ay görünmez oluyordu. Mısırlıların evren hakkındaki bu görüşleri zamanla değişti. Ay ve Güneş’ten başka yıldızların da hareket halinde olduklarının farkına vardılar. Fakat yine her şeye sayıları hiçte az olmayan ilahlar hükmediyordu.
Mısırlıların inanışına göre gök ilahesi Nut idi. Güneş ve Ay onun vücudu etrafında dolaşarak gündüz ve geceyi meydana getirilerdi. Nut’un yukarıda hava yani atmosfer ilahı olan Shu tutuyordu, Nut’un kocası olan ilah Geb ise Dünyaya hükmediyordu Nut her akşam içinde ilah RA (Güneş tanrısı) bulunan güneş kayığını yutar, her sabah tekrar bırakırdı.
Mısırlılar zamanla yıldızları daha dikkatli gözlemlemeye başladılar ve merkhet denilen ilk astronomi aletini icat ettiler. Bu alet bir hurma çatalından ve bir çekülden oluşuyordu. Bununla bazı yıldızların mevsimlere göre gecenin belli saatlerindeki yer ve duruşlarını tespit ediyorlardı. Bu buluş onlardan yunanlılara geçecek ve astronomi ilminin ilk adımları hız kazanacaktı.
Yazar: kaRnaK
Görüntüleme: 309 defa
Kategori: Bilim ve Teknoloji, Genel, Uzay
Yayınlanma Tarihi: 09 Aralık 2013
Kategoriler
HAKANIM
bu mısırlılarda bir gizem var zati. pramitleride uzay için yapmışlardır.