Sohbet Girişi
Kategoriler
Macar bestecisi ve piyanocusu (Nagyszentmiklos, 1881 – New york, 1945). Pressburg’da Ferenc Erkel’in yanında Alman etkisindeki bir ortam içinde piyano ve beste öğrenimi gören Bela Bartok, Budapeşte Krallık Müzik Akademisine girerek Liszt’in öğrencisi Thomas’dan piyano, zoltan Kodaly’nin de öğretmenliğini yapmış olan Koessler’den beste dersleri aldı. Piyano çalışıyla olduğu kadar, beste ve müzik bilim alanındaki çalışmalarıyla da ün yaptı. Ezgisel romantik piyano yorumculuğunu bir yana bırakıp piyanoyu vurmalı bir çalgıymış gibi kullanarak klavyeye yeni bir soluk kazandırmayı amaç edinen sanatçı, ilk yapıtlarını 19. yy’ın son yıllarında, Kossuth senfonisiniyse 1903!te besteledi.
1907’de Budapeşte Akademisine piyano öğretmeni olarak atanan Bartok, bu ilk yaratma döneminde Lizst’in tekniğine bağlı kaldı. Bu müzik, çardaş Üslubundan esinlenen ve Batı anlayışıyla ele alınmış ulusçu bir müzikti.
Çok geçmeden doğrudan doğruya doğruya Macar köylüsünü kaynak alarak notaya ve kayda geçirdiği gerçek Folklora doğru yönelen Bartok, unutulmaya yüz tutmuş bir çok halk ezgisini canlandırdı ve Folklora yeni bir yaşama alanı açarak, Folklorun tam anlamıyla özümsenmesiyle, bilimsel müziğe yeni bir görünüş kazandırmayı başardı. Halk müziği ile ilişkisinden dolayı major – minör sistemine, daha önce Debussy’den etkilenerek yararlandığı pentatonik (beş tonlu) gamın kullanımına ve Mavi Sakalın Şatosu (1918) adlı operasında yararlanmış olduğu parlando cantando’ya karşı çıktı. Halk müziği alanındaki çalışmalarını genişletmek için çeşitli ülkelere seyahat yaptı; 1936 yılında Ankara Halk evinin çağrısıyla Türkiye’ye gelerek, müzik konusunda konferanslar verdi ve Anadolu’dan bir çok Türk ezgisi derledi.
Bartok’un son dönemi ustalık dönemidir. Arı müziğe ulaşmak için Folklor’dan gözle görülür bir biçimde koptuğu bu dönemde Bartok, Bach’ın çoksesliliğini ve beethovenci gelişmeyi özümsemiş bir müzik dili içinde amacına ulaşmaya yönelmiştir. Ezgi, armoni, ritim alanlarında olduğu kadar, titiz araştırmaların konusu olan biçim alanındaki araştırmaları da bu dil anlayışı içinde özetlenebilir. “Altın kesit”in sık sık kullanımı da bunun kanıtıdır. bartok’un başlıca yapıtları arasında şunlar sayılabilir: Profano (1930); Yaylılar, Vurmalılar ve Celeste İçin Müzik (1936); Yalnız Keman İçin (1944).
Yazar: kaRnaK
Görüntüleme: 313 defa
Kategori: Biyografiler, Genel
Yayınlanma Tarihi: 21 Kasım 2013
Kategoriler