Akupunktur

akupunkturBeden yüzeyindeki belirli bazı noktalara, sağlam, ince iğneler batırmaya dayanan tıbbi tedavi yöntemi.

Çin tıbbında çok eskilerden başlayarak yeri bulunan akupunktur, çeşitli batı ülkelerinde de uzun süre Çinli göçmenler tarafından uygulanmış, ama batı hekimlerinin ilgisini ancak 1970 yıllarında,  Çin Halk Cumhuriyeti hekimlerinin, amaliyat sırasında duyulan ağrıları denetim altında tutmak için akupunktur uyğulanabilecegini kanıtlamalarıyla çekmiştir.

Kan dolaşımı ve sinir sistemi konusunda günümüzde geçerli olan bilgilerden önce, yüzyıllar boyunca eski Çinlilerin önerdiği enerji dolaşımı sistemi kabul edilmiştir. Çinliler, yaşamın sürmesini sağlayan enerjinin,  meridyenler adını verdikleri çeşitli yollar boyunca aktığını düşünmüşlerdir. Buna göre, söz konusu bu yollardan 12’si bedenin iki yanında yer alır. Beden dokularının derinliklerinden geçip, ender olarak yüzeye çıkarlar. Yüzeye çıktıkları alanlar, beden güçleri arasındaki dengesizlikten doğan hastalıklar için yararlı tedavi noktaları olabilir. Bazı noktalara iğne batırılmasıyla enerji akımı artırılabilir; ayrıca, iğneler fazla basıncı boşaltmak ya da enerji akımını engelleyen  engelleri ortadan kaldırmak için de kullanılabilir. Meridyenler, kalp, akciğerler, bağırsaklar, safra kesesi, karaciğer ve öbür organlarla ilişkidedir. Her meridyende enerji akımının yarattığı  nabız değişiklikleri, bilekten anlaşılabilir. Tedavi, beden boyunca tam bir denge sağlanmasına yönelik olarak, enerji akımının düzeltilmesine dayanır.

Çin’de akupunkturun ameliyat sırasında duyulan ağrıları denetlemek amacıyla kullanılmaya başlanması yeni bir gelişmedir ve eski Çin tıp felsefesini yansıtmaktan uzaktır. Klasik Çin tıbbında ağrının tümüyle giderilmesi gibi, olması gerektiğinden farklı bir durum yaratmak yerine, normal işlevlerin yeniden kazandırılmasına uğraşılmıştır. Günümüzdeyse, Çin’de uyuşturma sağlama amacıyla  kullanılmak için iğneler bedenin çeşitli yerlerine batırılır ve iğnelerden verilen elektrik akımıyla ya da daha geleneksel yöntemle [iğneler elle döndürülerek] hasta uyarılır. Doktorlar, bedenin bu bölgelerine iğneyle çeşitli eriyikler verir ya da iğnelerin yerine ultrason propları kullanırlar. Yaklaşık 20 dakikalık bir uyarı süresinden sonra, amaliyat başlayabilir. Akupunktur uygulaması başarılı olursa, hasta,  ameliyat süresince uyanık kaldığı, bilincini yitirmediği  halde çok az agrı duyar ya da hiç duymaz.

Uyuşturma amacıyla kullanılan akupunktur, batı için uygulanabilir bir yenilikten çok, tıbbi merak konusu olmuştur. Çinli araştırmacıların, ağrının  yanı sıra, şok ve enfeksiyon olasılıgını da azalttığını öne sürmelerine karşılık, akupunktur zaman alıcı ve tam anlamıyla  güvenililigirligi kanıtlanmamış bir yöntemdir. Tehlikesiz, hızlı ve  neredeyse %100 güvenilir olan günümüzün uyuşturma yöntemleriyle rekabet edemez. Ayrıca, sırt, baş ve karın agrısı gibi bazı süregen ağrılardan yakınan  hastaları tedavi etmekte akupunktur, kısa vadede yararlı olurken, uzun vadede istenilen etkiyi yaratmamaktadır. Ama, ağrılardan kurtulmak için öteki bütün yolları denemiş olan hastalar için, hala seçenek bir umut kaynagıdır. Bu yüzden de, Türkiye dahil dünyanın bir çok ülkesinde bazı hekimler belirli bazı sorunları gidermekte yararlı oldugu, ayrıca yan etkileri olan ilaçlara karşı bir seçenek oluşturdugu için, tedavi yöntemlerine akupunkturuda eklemeye başlamışlardır.

Yazar: HAKANIM

Görüntüleme: 201 defa

Kategori: Genel, Genel Kültür

Yayınlanma Tarihi: 25 Ağustos 2013

Cevap bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.