Hoşgeldin, Ziyaretçi
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.

Kullanıcı Adı/E-Posta:
  

Şifreniz:
  





Forumda Ara

(Gelişmiş Arama)

Forum İstatistikleri
» Toplam Üyeler: 341
» Son Üye: RandyAnogy
» Toplam Konular: 50
» Toplam Yorumlar: 77

Detaylı İstatistikler

Kimler Çevrimiçi
Toplam: 5 kullanıcı aktif
» 1 Kayıtlı
» 4 Ziyaretçi
Seo-Ul-tef

Son Aktiviteler
Antika Arıcı Körüğü
Forum: Arıcılık malzemeleri
Son Yorum: ALİ GÖK
29-03-2016, Saat: 09:33
» Yorumlar: 1
» Okunma: 3,880
Eski Kovana Havalandırma ...
Forum: Arı Kovanları
Son Yorum: mrc9072
17-03-2016, Saat: 19:03
» Yorumlar: 1
» Okunma: 6,484
İmalatçıdan Satılık Arı K...
Forum: Arı Kovanları
Son Yorum: ismailce
02-02-2016, Saat: 19:09
» Yorumlar: 9
» Okunma: 10,794
Strafor arı kovanları iyi...
Forum: Arı Kovanları
Son Yorum: ismailce
09-01-2016, Saat: 22:20
» Yorumlar: 0
» Okunma: 3,250
Üye Olana Bedava Arı Kov...
Forum: Yeni Fikirler
Son Yorum: ismailce
03-01-2016, Saat: 22:34
» Yorumlar: 2
» Okunma: 25,701
Satılık Karakovan
Forum: Arı kovanı satanlar
Son Yorum: ismailce
02-01-2016, Saat: 21:20
» Yorumlar: 1
» Okunma: 5,159
İmalatcıdan Satılık Ham P...
Forum: Arı Kovanları
Son Yorum: ALİ GÖK
28-12-2015, Saat: 14:36
» Yorumlar: 2
» Okunma: 5,641
Kış için ideal arılık yer...
Forum: Arılık kurma
Son Yorum: ismailce
27-12-2015, Saat: 17:25
» Yorumlar: 0
» Okunma: 3,250
Gezginci arıcılığa uygun ...
Forum: Arı kovanı satanlar
Son Yorum: ismailce
26-12-2015, Saat: 17:50
» Yorumlar: 0
» Okunma: 2,663
Kovan yerine üst katı kal...
Forum: Arıcılık Anıları
Son Yorum: ismailce
25-12-2015, Saat: 22:23
» Yorumlar: 0
» Okunma: 2,888

 
  Boyasız Arı Kovanın Bakımı
Yazar: ismailce - 11-12-2015, Saat: 22:02 - Forum: Arı Kovanları - Yorum Yok

Boyasız Arı Kovanı
Arıcıların hemen hemen hepsi arı kovanı aldığı zaman dış cephesini yağlı boya ile boyar ya da hazır boyanmış kovan satın alır. Boyama işleminin amacı ise, kovanın kullanım ömrünü biraz daha uzatmaktır. Evet, boya ahşabın iklim şartlarından etkilenmesini  biraz olsun azaltır ve kullanım ömrü biraz daha uzar. Lakin bir de şu var, tabi ki bu benim şahsi gözlemim ve fikrim. Elinize bir tahta alın, bir yüzünü boyayın ve doğaya bırakın ve bir süre sonra kontrol edin. Muhtemlen bu ahşap parçası eğilecektir. Bunun nedeni tek taraflı boya yapılmasıdır. Arıcılarda kovanlarının mecburen sadece dış cephesini boyuyorlar ve bu şekilde araziye bırakıyorlar. Bir çok yerinden çivilenmiş ya da vidalanmış kovan tahtaları, serbest halde bulunmadıkları için eğilme yapamıyor ya da kasıyor zorluyor (bu yazdıklarım özellikle iyi kurutulmamış kerestelerden ya da ters damarlı ağaçlardan üretilen kovanlar içindir) bu kasılma neticesinde de çatlamalar meydana geliyor. Benim arıcılara önerim şudur; özellikle yeni aldığınız kovanları hiç olmasa bir sezon (bir yıl) hiç boyamayın. Çatlayan çatlasın, eğilen eğilsin  ve kovan iklim şartlarına kendini adepte etsin. Birinci yılın sonunda boyamak isterseniz, güzelce temizliğini yapın, çatlak yerleri varsa macunla kapayın ve öyle boyayın. 
Organik arıcılık kovanı bakımı; yasal mevzuat gereği zaten kimyevi hiç bir madde kullanılamaz. Keten yağı ile koruyucu tedbir alanları forumlarda okudum. Hiç bir şey kullanılmıyorsa bu kovanın bakımı nasıl olacak? Benim bildiğim kadarı ile beyaz marangoz tutkalı bu kovanlarda kullanılıyor. Bu tutkal ve biraz çam talaşı karıştırılarak elde edilen macun bir ıspatula yardımı ile çatlaklara çekilebilir, fazlalığı da zımpara yardımı ile temizlenebilir. Oluşacak çatlak ve benzeri hasarlara sadece kırmızı çamur çekenler de var. Elbette bu yazdıklarımızı yapmadan önce özellikle eski kovanları bir pürmüz yardımı ile temizlemeliyiz. 
Benim şahsi uygulamam ise, organik arıcılık yapmamama rağmen kovanları hiç boyamamak, ahşabı doğal halinde bırakmak. Ben bu şekilde, arı için de sağlıklı olacağını düşünüyorum, ahşap nefes alsın. Boya kovan 50 sene dayanacak da, boyasız kovan 5 yılda mı eskiyecek. İyi yapılmış bir kovana bence bu kadar zamanda hiç bir şey olmaz üstelik, bence arı sağlığı da kovan kadar önemli ve hatta hatta arının sağlıklı olması çok daha önemli.

Bu konuyu yazdır

  İlk Bal Hasadım
Yazar: ismailce - 09-12-2015, Saat: 20:11 - Forum: Arıcılık Anıları - Yorumlar (1)

Buna hasat demesek daha doğru olur ama, başlık böyle güzel oldu sanki. Daha ilk yılım, var üç beş kovan, sağdan soldan duyduklarım, İnternet araştırmalarım ve hafta da en az 1 saatlik mesafedeki arıların yanına gidişim. Anca öpülüyorum, her gitmem de muhakkak çeşitli yerlerimden öpülüyor ama hiç bıkmıyorum. Arıcılık yapacam, yapacam da, kendi kendime dedim ki, önce bir damağıma bal değsin. Her neyse, Ağustos ortalarıydı, kovan kontrolü yapıyorum. Bir baktım üst katta ki çerçevenin birisi iki taraflı sırlanmış, ama bu arada öpüyorlar buldukları boşluktan. Ballı çitayı alimi, almımi diye düşünürken almaya karar verdim. Videolardan izlediğim kadarıyla ballı çitayı kovana silkeledim. Aman Allahım, o heyecanla maske üste doğru sıyrılıp açılmış. Arıları da silkeleyince, her boşluktan hücuma uğruyorum. Ballı çita elimde bir kaçıyorum ama heralde atletizm rekoru kırmışımdır ki, o da nafile. Arılar peşimde ballı çitayı atamıyorum, sıkı sıkıya tutmuşum. O esnada arabanın arkasında temiz bir kap gördüm ve çitayı oraya atıverdim. Düşünün o anı, öpülmüşüm elli yerimden, bulmuşum bir çeşme başı, yıkıyorum kafamı başımı. Abartmıyorum, vücudumun şişmeyen bölgesi pek nadir bir şekilde ama, zafer kazanmış komutan edasıyla elimde ballı çita ve eve giriş. Böyle bir sevdadır bu, adına her ne derseniz, değin işte.

Bu konuyu yazdır

  Eski Kovana Havalandırma Deliği Nasıl Açılır
Yazar: adMiN - 09-12-2015, Saat: 19:04 - Forum: Arı Kovanları - Yorumlar (1)

    Arı kovanlarının tabanında mutlaka havalandırma deliğinin olması gerekiyor. Artık bunu duymayan bilmeyen arıcı kalmamıştır, diye düşünüyorum. Ancak, şu da var ki, eskiden elinde bulunan ve havalandırma tertibatı olmayan kovanı olan arıcılar ne yapacak? Kovanı atacak halleri yok, elbette ki bir çare bulmalı ve bu havalandırma tertibatını yapmalı. 
Eski arı kovanlarına havalandırma deliği nasıl açılır? Zaten arıcılar biraz kabiliyetli insanlardır, ellerinde keser, bıçkı kendi tamirlerini kendileri yapar. Bu beceriyi göz önünde bulundurarak, eski kovanınıza nasıl havalandırma deliği açacaksınız tarif edeyim.
Bu iş için 10 cm çapında boat tığı da denilen bir adet delici almanız gerekiyor, çok pahalı bir şey değil, nalburların çoğunda bulunur ya da bir marangoz arkadaşınızdan emanet alabilirsiniz. Kuvvetli bir matkap (el breyzi). 12X12 cm ebadında sineklik teli, teneke makasıyla kesebilirsiniz. Arı kovanı yere ters gelecek şekilde çevirin. Önceden işaretlediğiniz bölgeye iki adet delik delin. Daha sonra bu deliklere sineklik telini çakın. 1.5 luk ayakkabıcı çivisi olabilir. Daha sonra deliklerinizi kapatacak şekilde bir tahta bulun ve merkezden buraya çakın, çevirince delikler açılsın, kapansın. Ben bu şekilde 5 adet kovana havalandırma deliği açtım, sorunda yok. Resme tıklayarak büyültebilir ve daha dikkatli inceleyebikirsiniz.

Bu konuyu yazdır

  İmalatcıdan Satılık Ham Petek Çitası
Yazar: adMiN - 08-12-2015, Saat: 17:22 - Forum: Arı Kovanları - Yorumlar (2)

SATILIK PETEK ÇİTASI
    Arı kovanları için satılık petek çitası üretimimiz uzun zamandır devam etmektedir. Hiç kimse yoğurdum kara demez evet, ama, bu konuda çok ciddi çalışmalarımız vardır. Bizim ürettiğimiz petek çitaları, odun olarak  satılan ağaçlardan  yapılmamaktadır. Biz petek çitasını da özenle seçilmiş ağaçlardan yapmaktayız. Sağlamlığı tartışılmaz kızılçam kerestelerinden, budaksız, ters damarı olmayan ağaçları seçerek yapmaktayız. Hiç önemsiz gibi görünen ama, vakti geldiğinde önemi ortaya çıkan bu çitaların sağlam olması, arıcı dostların bal sağım zamanında işlerini kolaylaştırmaktadır. Sizlerinde başına gelmiştir, süzme makinasında dağılan, kırılan çitalar, ballı çerçeveyi kovandan alırken, arıları çırpmak için yapılan ani ve sert hareket esnasında kırılıp kopan çitalar, ve bu kırılmaların vermiş olduğu zarar ziyan, üstüne üstlük birde sinir bozukluğu. Bunlar sanırım sizlerinde başına gelmiştir. Ben de bir arcı olarak bu zorlukları  çok iyi bildiğim için, çitaları yaparken çok dikkat etmekteyim. Seçici davranıp, kendimi müşterinin yerine koyarak üretimlerimizi  planlamaktayım. Biz kendimizi ne kadar övsek de, önemli olan arıcı dostların memnuniyetidir, sizde kullanacak olursanız aradaki kalite farkını mutlaka göreceksiniz. Türkiye'de en çok kullanılan langstroth kovan ölçülerine göre yapılmıştır.  
Standart petek çitası ölçüleri, 47.2x24  hazır bitmiş ölçüleridir, stoklarımızda bahar aylarına kadar mevcuttur. Ayrıca, farklı ölçülerde imalatımız vardır. 
Hazır, çakılmış petek çitası fiyatı: 1.5
Petek çitası çatılmadan, ayrı ayrı da satışa sunulmaktadır. 
Petek üst çitası: 35 krş.
Petek yanakları: çifti; 65 krş.
Petek alt çitası: 15 krş.

Bu konuyu yazdır

  Arıda Yağmacılık
Yazar: ismailce - 07-12-2015, Saat: 20:30 - Forum: Arıların Beslenmesi - Yorum Yok

Özellikle benim gibi amatör, acemi arıcıların dikkat etmesi gereken, arı beslenmesinde şerbet verme konusundan bahsetmek istiyorum. Sanırım Temmuz sonuydu, oğul mevsimini geçtik olarak biliyordum. 5 on kovanlık arılığımın önünde dolaşırken birden, bir uğultu duydum. Havada arılar uçuşuyordu, anladım ki bir arı oğulu bu. Hemen karşımdaki çalıya kondular. Bir şeker çuvalı yardımıyla yakaladım, sevinç dünya, ilk oğul yakalayışım. Bu arıları bir kovana aktardım ve bir de hafif şerbetli ham petek koydum. Sevincim çok büyük, bir arım daha oldu. Ertesi gün arılığa tekrar gittim, bu konuyu anlattığım arıcı dostlarım, yakaladığım oğula şerbet vermem gerektiğini söylemişlerdi. Her neyse, arılıktayım ve şerbet veriyorum. Bir anlık dikkatsizlik, şerbet kovan içine döküldü. Bilmiyorum ki, daha önce hiç böyle bir şey görmedim, sadece İnternet ortamından okuduklarım, izlediklerim. Meğerse arı yağmacılığı buymuş, canlı yaşayarak öğrendim. Kovanın önünde uçuşan arılar çoğaldıkça çoğalıyor, alla alla noluyor ki diyorum. Hemen bir arıcı arkadaşı aradım, dedim böyle böyle. Abi yağma yapıyorlar, arının ağzını kapat oradan uzaklaştır gibi, bir kaç tavsiye aldım. Ama nefile, yaklaşamıyorum ki, arılar deli gibi saldırıyor. Allaha emanet dedik ve eve dönüş yaptık ama, aklım orada. Ertesi gün sür arılığa, koş o kovana, açtım ki, arı falan kalmamış. İlk oğul maceram, ilk yağmacılık olayıyla son buldu. Şerbet verirken çok dikkat etmek lazımmış, ben artık akşam üstü gibi veriyorum ve şerbeti bir yere damlatmamaya da çok özen gösteriyorum.

Bu konuyu yazdır

  Arıcılık Nedir? Arıcılık Nasıl Yapılır
Yazar: ismailce - 07-12-2015, Saat: 19:55 - Forum: Arıcılığa Başlarken - Yorum Yok

ARICILIK
Çok eski çağlardan bu yana  insanoğlu şeker ihtiyacını bal denilen mucizevi bir besin maddesinden elde ediyordu. İki üç yüz yıl kadar öncesine kadar şeker ihtiyacı bu şekilde temin ediliyordu. Bal, güzel kokulu, sindirimi çok kolay, kana çabuk karışan bir besin maddesidir. Eski çağlarda bal ilaç olarakda kullanılmaktaydı. Günümüzde de şifa olarak bir çok hastalığa karşı tüketilmektedir. Bu etkenler ışığında arıcılık günümüzden çok eski devirlerde bile yapılmakta olup, gelişerek günümüze kadar gelmiştir. Bal arıları insanlar tarafından beslenmeye başlamadan önce, doğada kendi haline, taş kovuklarında, ağaç kovuklarında vb yerlerde, varlıklarını sürdürüyordu (günümüzde de doğada kendi başına yaşayan arı kolonileri bulunmaktadır).  Boğazköyde yapılan kazılardan elde edilen bilgilerde arıcılık ile ilgili ETİ kanunları bulunmuştur. Ayrıca Mısır'da 5000 yıl öncesi arı yetiştiriciliğinin yapıldığı tespit edilmiştir. 
ARICILIK MEVSİMİ
Arıcılıkda mevsimlere göre yapılması gereken işler vardır. Baharın gelmesiyle arılar ilk iş olarak kovanlarını temizlemeye koyulurlar. Şimdi arılar boşa zaman harcamasın diye biz arıcılar tarafından kovanlar temizlenip, bakımı yapılmaktadır. Arıcı, kovanda ana arı var mı, ideal sayıda yumurta atıyor mu? işçi arıların durumları nasıl ve yoğunluk kontrolü yapmalıdır. 
Arıcı kovanı açmak için önce arı maskesi giyer, arı körüğünü yakar ve telaş etmeden sakin biçimde kovana yaklaşıp, körük vasıtasıyla dumanı arıya püskürtür. Arı dumanla birlikte bal tüketmeye başlar ve bu esnada arıcı, sakin bir şekilde kovan kontrolünü yapar. Peteklerde günlük yumurta var ise arı beyi var demektir, yok ise, tekrar bir kontrol yapılarak ana arının  olmadığı net bir şekilde anlaşılırsa; bu kovan başka bir kovanla birleştirilir. Her şey yolunda ise, kovan bal stoku yapılır, az ise temiz bir kapla şeker şerbeti varilir. Kovanda ekşimsi bir koku gelirse bu kovan derhal arılıktan uzaklaştırılır. 
Arıların su ihtiyacını karşılamak için, arılığa musluklu bir su deposu konur. Günümüzde hijyen kurallarına uygun bir çok suluklar bulunmaktadır.

Bu konuyu yazdır

  Arının İç Organları
Yazar: ismailce - 07-12-2015, Saat: 19:23 - Forum: Arı ırkları - Yorum Yok

Arının solunum görevi yapan aygıtı, karın halkalarının (son halka buna dahil değil) alt yanlarında bulunan ikişer hava deliğine açılan hava keseciklerinden oluşmuştur.   Bu hava keselerinin göğüse, kanatlara, ayaklara ve başa giden özel boruları vardır. Bu boruların çevresindeki boşluklarda arının kanı rahatça dolaşır. Arının kanı plazma ve akyuvarlardan  meydana gelmiştir. Arıda alyuvar bulunmaz. Arının sırt tarafında deri, alt tarafında ise boğum boğum bir damar yer alır ve işte arının kalbi budur. Bu boğumun kasılması ve gevşemesi sonucunda kan dolaşımı sağlanır. 
Arının sinir sistemi ise, sinir telleri ve  düğümcüklerden meydana gelmiştir.  Baş ve gövdesinde birer tane olmak üzere, karın bölgesinde 4-5 adet sinir düğümleri bulunur. Baş düğümler sırtta, diğer düğümler karın bölgesindedir. Göğüs ve baş düğümleri halka biçiminde ki sinir telleri ile bağlıdır. Bu halkaların içinden ise, yemek borusu geçer, ayrıcai baştaki düğümler beyin görevini gerçekleştirir.

Bu konuyu yazdır

  Böcekler Dünyasının Yorulmayan İşçisi
Yazar: ismailce - 06-12-2015, Saat: 22:42 - Forum: Arıcılığa Başlarken - Yorum Yok

Yeryüzünde arılar kadar sistemli, durup dinlenmeden çalışan yaratık yoktur, diyebiliriz. Toplum halindeki yaşayışları, aralarında ki iş bölümü, yumurtadan çıktıkları günden, öldükleri güne kadar yorulmak bilmeden çalışmaları insanlara örnek olacak özelliktedir. Her arı kendisine düşen görevi en iyi şekilde başarmaya çalışır. Başaramazsa, öbür arıların kendisini ölüme mahkum edeceklerini bilir.  Bu bakımdan, arıların hayatını yakından inceleyen bilginleri bu çalışkan böceğin hayatın her evresini bu gün bile tam olarak öğrenememişlerdir.
Arı yalnız çalışkan bir işçi değildir; aynı zamanda usta bir mühendisdir. Örneğin, peteklerin elden geldiği kadar çok sayıda olabilmesi, aralarında boş yer kalmaması için, peteklerini altıgen biçiminde yapar. Böylece, kovanın içinde de yer kazanmış olur. Her bir peteğin genişliği ötekiyle bire bir aynıdır.
Arıların uçarlarken kovanlarını nasıl buldukları, bir birlerine bal alınacak çiçeği nasıl tarif ettikleri de yakın zamana kadar biyoloji bilginlerinin merak konusuydu. Uzun süren gözlemler sonunda, bu sorun çözümlenmiştir. Arı, kovanını bulunduğu yerin güneşle yaptığı açıyı gözönünde tutarak bulur.  Öte yandan, çiçektozu yüklenip kovanına dönen bir arı, havada halkalar çizerek, arkadaşlarına gördüklerini anlatır. Buna da, kovan, güneş ve çiçeğin bulunduğu yerler arasında ki açıları uçuşuyla belirterek yapar.

Bu konuyu yazdır

  Arı Balı Nasıl Yapar
Yazar: ismailce - 06-12-2015, Saat: 22:11 - Forum: Arı ürünleri - Yorum Yok

Arının sindirim sistemi ağızdan başlar ve anus de sona erer. Ağızdan başlayan yemek borusu, karın kısmında iki şişkinlik meydana getirir; bunlardan birincisi arının bal midesi, ikincisi ise, asıl midesidir. Arı emdiği bal özlerini birinci midesine stok eder; sonra bal özlerini sindirim sularıyla karıştırarak, önceden yapmış olduğu peteklerin içine püskürtür. Arı bu balı kışın kendisi ve yavrularına yiyecek olarak yapar ve saklar ama, biz insanoğlu onun yiyeceğini ondan alırız. Arıya yetecek kadar, minumum düzeyde kovan içinde bal bırakırız ki onu da bırakmayan arıcı çoktur.

Bu konuyu yazdır

  Çalışkan bir yaratık: Arı
Yazar: ismailce - 06-12-2015, Saat: 21:53 - Forum: Arı ırkları - Yorum Yok

ARI
Böcekler sınıfının zarkanatlılar takımından, insanlık ve doğa yaşamı için çok faydalı bir böcek türüdür. Hayvanlar alemi içerisinde, en çalışkan ve mucizevi bir yaratıktır. Arıi doğada ki çiçek tozlarından ve bal özlerinden bal denilen şifalı bir ürünü insanlığa sunmakla kalmıyor, propolis, arı sütü ve polen gibi şifalı ürünleri de yapmaktadır. İnsanoğlu çok eskiden bu yana, hatta, bir kaç asır öncesine kadar şeker ihtiyaçlarını bal ile sağlamışlardır. Arının vücut yapısı, böcekler sınıfına üye olan bütün canlılar gibi, baş, göğüs ve karın olmak üzere 3 kısıma ayrılmıştır. Arının bu üç kısmı incecik eklemlerle birbirine bağlanmıştır. Arı vücudunun üst kısmı'kitin' olarak adlandırılan kireçlibir kabuk tabakasıyla kaplıdır.
ARININ YAPISI

  • Baş: Arının başı, her canlıda olduğu gibi vücudun en önemli kısımlarından birisidir. Nedeni ise, görme, koklama ve duyu organları ile kesici, parçalayıcı aletlerin hepsi başında toplanmıştır. Arının baş tarafının her iki yanında, koku alma, dokunma organları, yani duyargaları bulunmaktadır. Arının koku alma duygusu çok hassas ve kuvvetlidir. Bu özelliği nedeniyle bal alacağı çiçeğin kokusunu çok uzaklardan tespit edebilir. 
Başın her iki yanında bulunan iri iki gözü de bunlara eklersek, arının içinde bulunduğu kovandan çok uzaktaki çiçeklerden nasıl bal bulabildiğini anlayabiliriz. Arının her bir gözü, yedi bin kadar küçük küçük gözden meydana gelmiştir. Bu küçük gözlerin her bir tanesi, kendi karşısında duran cismin yalnızca bir kısmını görür. Bu gözlerin hepsi bir araya gelince de, cisim eksiksiz olarak biçimlenir.  Arının bu iki büyük gözünden başka alnının tam ortasında da 3 gözü bulunmaktadır, bu gözler ise tekdir.
Arının ağzı başının ön tarafında bulunur, çeneyle dudaklar çiçek tozlarını, bal özlerini kolayca yalayabileceği bir şekilde yaratılmıştır.  İki yanda bulunan bir çift üst çeneyle, aralarında kalan üst dudak kısa olarak yaratılmıştır. Buna karşılık, bir çift alt çeneyle alt dudak uzamış ve genişlemiştir.  Arının dili, boru biçiminde bir kın içinde bulunur. Arı bu boruyu doğada bulduğu çiçeğin içine sokar ve bal özünü böylece emer. Alt çeneyle dudaklar çiçek tozlarını yalamaya, üst çeneler ise parçalama işlemini yapar. 
  • Göğüs: Arının göğsü üç ayrı halkadan biçimlendirilmiştir. Bu halkaların her birinde bir çift ayak bulunmaktadır. İkinci ve üçüncü halkalarda ise, ayaktan hariç birer çift de kanat bulunmaktadır. Sağlı ve sollu ikişer dört kanadı bulunan arının, ön kanatları uçmak, arka kanatları ise denge sağlayıcıdır. Arının arka bacaklarının üst tarafında ki oyuklara 'sepetçik' adı verilir. Bu oyukların çevresinde fırça adı verilen bir takım kılcıklar mevcuttur. Arı, çiçeklerden topladığı tozları yumak haline getirip, sepetçik dediğimiz oyuklara doldurur. Sepetçiğin çevresinde bulunan kıllar, arı uçarken çiçek tozlarının uçup gitmesini önlemeye yaramaktadır. Bütün bunlara ek olarak arının 1. çift ayaklarının eklem yerinde, karın halkalarının arasından çıkan makasa benzer çıkıntılar görülür. Arı bunlar ile bal mumu tabakasını keser.
  • Karın: Arının karın kısmı, göğüs kısmından ince bir boğumla ayrılmış, karın kısmı 12 halkadan meydana gelmiştir. İlk 7 halkası gözle de kolaylıkla görülebilir. Diğer 5 halkada ise bal mumu salan bezler bulunmaktadır. Bunlara ek olarak, karın halkalarının en sonuncusunda, zehir kesesine bağlı birde iğne (sokaç) bulunur. Sadece işçi arılarda bulunan bu iğne sayesinde, arı bir çok tehlikeye karşı kendisini savunur. 

Bu konuyu yazdır

Sitemiz bir " paylaşım " sitesidir. Bu yüzden sitemize kayıt olan herkes kontrol edilmeksizin mesaj, konu, resim ve bilgi paylaşabilmektedir. Bu sebepten dolayı, sitemiz üzerinden paylaşılan mesajlar, konular ve resimlerden doğabilecek olan yasal sorumluluklar paylaşan kullanıcıya aittir. sohbetche.net/forum hiçbir yasal sorumluluk ve yükümlülük kabul etmemektedir. Illegal veya yasa dışı herhangi bir faaliyet görülmesi durumunda yonetim@sohbetche.net adresine mail atıldığı taktirde mesaj, konu ya da resim en fazla 48 saat içerisinde silinecektir.