Adana Güvercinleri

Sizlere bu yazımda bizzat kendi yaşadığım olaylardan yola çıkarak Adana güvercinleri hakkında biraz bilgi vereceğim. Adana güvercinlerini besleyen, onları eğiten ve bu işe gönül veren kişilere de “Kuşçu” deniliyor. Adana kuşları kendilerine özgün davranışları olan bir tür güvercin ırkıdır.  Urfa güvercini, taklacıl güvercini, Babadi cinsi, dönek yabani güvercin gibi bilinen çeşitleri olsa da ve bu cinslerin bölgesel besleyicileri de olsa da şu an da Türkiye’de en çok bilinen ve kabul edilen güvercin ırkı Adana güvercinleridir.

Adana güvercinleri uzak  çekim

Adana güvercinleri uzak çekim

Adana Güvercinlerinin özelliği uçarak, bulutların üstüne kadar çıkıp ve oradan sahibi tarafından gösterilen bir pırıltı (parlaklık) ile adete bir ok gibi yaşadığı mekana doğru arkasında beyaz bir bulut izi bırakarak inmesidir. Adana güvercinleri kendilerine has özellikler taşırlar. Renklerine göre isim alırlar, her tarafı siyah, kanat  zelfeleri beyaz olana “sakar”, her tarafı siya olana “Siyah Akrep” gibi isimler verilmiştir. Bu renkelere göre çok çeşitli isimde güvercinler vardır. Lakin Adana güvercininin asıl özelliği olan iri, tartaş kafa ve başının sert olma özelliğidir. Başı sert demek, uçurulan güvercinin, rüzgarlı bir havada dahi kendi mıntıkasından uzaklaşması halinde başka bir kuş besleyen tarafından tutulmayıp, gerekirse bir hafta sonra bile evine, yani asıl sahibinin evine dönmesidir.

Ancak, tutulmayan kuş da  yok gibi bir şeydir. Şimdi sizlere kendi yaşadığım olayı anlatacağım. Yıllar önce idi, Adana güvercinlerini seven ve beslemekten mutluluk duyan biriydim. Tam 12 sene bu güvercinlerden besledim. Müseved isminde yani, kanatları beyaz, göğsü beyaz, gerdanından derin bir beyaz olan bir tür Adana güvercininin ismidir.  Bu kuşu Adana’ dan satın almıştım,  tam 5 sene uçurdum, öncü bir kuş değildi ancak, çok yakışıklı, kuşçuların lafıyla şabab, iri, korkunç bir yükseği olan iyi bir kuş idi. Bu kuşu tam 5 sene uçurdum. İyi bir postası var idi, rüzgar, fırtına dinlemez uçururdum. Havada kaybolurlar, giderler ve bir keresinde tam bir hafta sonra gelmişti. Çok güvendiğim ve çok da sevdiğim bu kuşu müsevedi bir akşam üstü uçurdum, bir leylek sürüsü ile biraz uzaklaştılar, gayet rahat bekliyorum, ha geldi, ha gelecek, Yok akşam oldu yok, ertesi gün yok, bir kaç gün sonra postasında ki aynalı dişi ile çakmaklı geldi. Fakat,  müseved yok, gelmedi, ama bir hafta çok rahat bekledim ve gelmedi. Daha sonra bir duydum ki, Müsevedi uzak bir yerde yakalamışlar, kanatlarını kırpmışlar ve yem parası olarak yüksek bir ücret istiyorlar.  Çpk üzüldüm, maddi durumum o parayı vermeye elverişli olsa da, mademki müseveed bile tutuldu, o zaman ben bu güvercin işinden vazgeçeyim. Ve o akşam bütün güvercinlerimi parasız, eşe dosta dağıtarak, güvercin beslemeyi bıraktım.

Yazar: kaRnaK

Görüntüleme: 270 defa

Kategori: Genel

Yayınlanma Tarihi: 16 Ağustos 2014

Cevap bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.