Ay’ın Coğrafi Özellikleri

Ay’da Gel-git Olayları

ay yüzeyiAy çekiminin. yer çekiminden 6 kez daha az olduğu biliniyor. Onun bu çekim kuvvetinin Dünya üzerinde de etkisi var. Yerin sıvı tabakası  Ay çekimi ile kabarır. Bundan gel-git olayları meydana gelir. İşte bu gel-git olayları Dünyanın ekseni etrafındaki dönüş hızını da etkiler. yapılan hesaplara göre gel-git olayları Dünyanın dönüş hızını 100 yılda saniyenin binde biri kadar yavaşlatmaktadır. Yani gece ve gündüz süresi, yüzyılda saniyenin binde biri kadar uzamaktadır. Bu, dikkate alınmayacak kadar küçük bir oran görünüyor, ama, astronomide, zaman, yüzyıllarla, bin yıllarla, değil yüz milyonlarla, yüz milyarla ölçülür. Dünyanın ekseni etrafındaki dönüş hızı, bir milyar yıl sonra, günde 3 saaat yavaşlamış olacak. yani o zaman bir gün 24 saat değil 27 saat sürecektir. Milyarlarca yıl evel, Dünya kütlesi yarı sıvı halde iken, dönüş hızı çok fazla idi. Ekseni etrafında 5-6 saatte dönüyordu yaklaşık olarak. O sırada Ay’da Dünyaya çok yakındı.Gel-git olayları nedeni ile dönüş hızı yavaşladı. Bu hız yavaşladıkça Ay’da, fizikteki devinim kanununa göre, Dünyadan uzaklaştı ve bugünkü yörüngesine ulaştı.

Ay Yörüngesinde Kalacak mı

Gel-git olaylarının Dünyanın dönüş hızını yavaşlattığını söylemiştik. Bu hız yavaşladıkça Ay’ın dönüş hızı artacak ve bugün bulunduğu noktadan uzak bir mesafeye varacaktır. Belli bir uzaklığa varınca, dönüşü tekrar yavaşlayacaktır. O zaman Ay çekiminin yeryüzüne etkisi de azalacak ve Dünyanın dönüşü hızlanacaktır. Dönüşü hızı artan Dünyanın çekim kuvveti yine artacak ve Ay’ı tekrar kendine doğru çekecektir. Fakat bu defa Ay (Milyarlarca yıl sonra), Dünyanın çekim alanına girince, artık çok katı bir cisim olduğu için parçalanmaktan kurtulamayacaktır. Parçalanınca yüz binlerce asteroid haline gelecek ve Dünyamızın etrafında Satürn‘ün halkaları gibi bir halka oluşacaktır. Fakat bu halkanınyapısı aynı olmayacaktır. (Ay’ın uzak geleceğine ait bu tahminler, ama hesaba dayanan bir tahmin).

Ay’da Ne  Var

Ay’a uzay aracı indirmeden ve insan Ay’a ayak basmadan önce, yüzeyinin kalın bir toz tabakası ile kaplı olduğu sanılıyordu. Gerçi atmosferi olmadığı için teleskopla gözlenmesi çok kolaydı. Modern teleskoplarla oldukça ayrıntılı resimler çekiliyordu. Ama artı 130 derece ile eksi 150 derece arasında değişen ısıdan dolayı madenlerin ufalanmış, toz haline gelmiş olabileceği sanılıyordu. İnsanoğlu Ay’a gitmeye hazırlanırken ” engel olarak gördüğü durumlardan biri de bu idi. Çünkü buraya konacak bir araç metrelerce toza gömülebilir ve bir daha havalanamazdı. Rusların Luna-13, Amerikalıların Surveyor-1 adlı uydular Ay’a inince astronomlar hem şaşırdı hem de rahat bir nefes aldılar. Çünkü Ay yüzeyinde kalın bir toz tabakası yoktu. Kum taneleri, çakıl taşları ve kayalar vardı. şimdi çok iyi biliyoruz ki, Ay toprağı daha çok gri renkte, lav püskürüklerinden oluşmaktadır. Bu küller kazınınca alttan daha çok daha koyu renkli, daha iri taneciklerden oluşan bir toprak çıkıyor. Kısacası, Ay yüzünü 1 metre kalınlığında kumlu bir tabaka örtüyor. Fakat bazı yerlerde bir kaç santimetreden  hemen sonra sert bir tabakaya rastlanıyor.

Ay Dağları

Yazar: kaRnaK

Görüntüleme: 834 defa

Kategori: Genel, Uzay

Yayınlanma Tarihi: 14 Mart 2014

Cevap bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.